HDK’nın 3. kongresinde umuda yolculuk mesajı
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 3. Genel Kurul toplantısı bugün Ankara’da yapıldı. Kongreyle ilgili gelişmeleri buradan takip edebilirsiniz.
Fotoğraf via @ahmetsaymadi
BERLİN- Polis, Kreuzberg’deki mülteci kampını bastı. Dört kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan dört kişi serbest bırakıldı.
Fotoğraf: @enough14
“Enough is Enough” isimli antikapitalist platforma ait @enough14 isimli Twitter hesabından verilen bilgiye göre, polis dün gece 8’de mülteci kampındaki bazı mültecileri gözaltına aldı ve mültecilere orantısız güç uyguladı. Polisin müdahalesinden sonra Kreuzberg’de protesto gösterisi başladı.
#LampedusaB #Berlin Cops detaining refugees & using brutal force at #RefugeeCamp at #OPlatz. Tonight 20:00 Spontanious demo at #Kotti. #23o
— Enough is Enough! (@enough14) October 23, 2013
Eylem sırasında polis eylemcileri yan sokaklara kovaladı ve bazı protestocular gözaltına alındı, bazıları yaralandı.
#LampedusaB #Berlin Protesters at Tempelhofer Berg: Cops chasing people in sidestreets. People scream. Injuries and detentions.
— Enough is Enough! (@enough14) October 23, 2013
Protestocular, sloganlarla gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi. Gözaltına alınanlar serbest bırakılana kadar eyleme devam edeceklerini belirttiler.
#LampedusaB #Berlin 22:15 Protesters at platzderluftbrücke are chanting to cops to release all prisoners.p/v @dasgero pic.twitter.com/pdfoRQg2bq
— Enough is Enough! (@enough14) October 23, 2013
Gece 2.30 civarı gözaltına alınanların tümü serbeste bırakıldı.
#LampedusaB #Berlin 02:33 the 2 last detainees from 23:54 have been released. Activists back to #RefugeeCamp at #oplatz now #24o #antireport
— Enough is Enough! (@enough14) October 24, 2013
Neukoellnbild isimli Flickr hesabında dün geceki protesto gösterilerinden fotoğraflar paylaştı. Slide-şovu buradan izleyebilirsiniz.
BERLİN- Protestocular, mülteci haklarının tanınması ve mevcut yasal durumlarının iyileştirilmesi için yürüyüş yaptı.
Berlin’in Mitte ilçesinde dün saat 4 civarı yüze yakın eylemci mülteci haklarını savunmak için yürüyüş yaptı. Eylemciler yürüyüşte çeşitli döviz ve flamalar taşıdı. Bunlardan bazıları Antifaşist hareketin simgesi haline gelen “Antifa” yazılı flama ve üzerinde “legal şartlarda yaşamak istiyoruz”, “yasal olmayan kimse yok”, “sınırdışı etmeyi durdurun!” yazan dövizlerdi.
Eylemde taşınan en büyük pankartta ise “Lampedusa – Village in Berlin” (Lampedusa -Berlin’deki köy) yazılı olandı. Bu pankartı Kreuzberg’de Oranienplatz Meydanı’ndaki mülteci kampının girişinde görmek de mümkün. Mülteciler için “Lampedusa”nın sembolik bir anlamı var.
Lampedusa: İltica yollarının merkezi
Pankartta yazan “Lampedusa”, Akdeniz’de İtalya’ya bağlı bir ada. Adanın güneyindeki Lampedusa köyü ise Afrika’dan Avrupa’ya ilticanın en önemli merkezlerinden biri. Kreuzberg, Oranienplatz Meydanı’ndaki mülteci kampı da bu isimle anılıyor. Almanya’ya iltica eden birçok Afrika kökenli mülteci, Lampedusa üzerinden bulundukları ülkelerden ayrıldı.
Neukoellnbild isimli Flickr hesabına yüklenen eylemle ilgili fotoğraflardan oluşan slide-şovu buradan takip edebilirsiniz.
Tutuklu hasta Hasan Kaya, Bingöl M Tipi Cezaevi’nde iki gün önce kalp krizi geçirerek öldü.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu’nun Twitter hesabında tutuklu hasta Hasan Kaya’nın öldüğü bildirildi. Özgür Gündem gazetesinin web sitesinde yer alan bilgiye göre, şeker hastası Hasan Kaya kalp krizi geçirerek öldü.
İHD Şube Başkanı Av. Adnan Kaya geçen hafta yaptığı bir açıklamaya göre, cezaevlerinde 154’ü ağır hasta olmak üzere 526 tutuklu bulunuyor.
İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu’nun hesabında yer alan tweetler şöyle:
Almanya Federal Meclisi için Türkiye göçmeni adaylar yarışıyor
BERLİN – Almanya Federal Meclisi’nin 18. dönem seçim yarışının sonuçlanmasına iki gün kaldı. Federal Meclis vekilliği için yarışan Türkiye göçmeni adaylar da var. Seçim yarışında öne çıkan bazı adaylar hakkındaki bu haberi Merhaba Dergisi’ndeki söyleşilerden de yararlanarak hazırladım.
Almanya’da sol siyasetin önemli birer parçası olan Yeşiller Partisi, Sol Parti (Die Linke) Sosyal Demokrat Parti’nin Federal Meclis vekilliği için yarışan Türkiye Göçmeni adayları ve demeçleri…
Berlin Eyalet Parlomentosu milletvekili Özcan Mutlu,Yeşiller Partisi’nin Federal Meclis milletvekili adayı. Özcan Mutlu’nun seçim afişleri Berlin’in Mitte ilçesinin birçok köşesinde.
Mutlu, Merhaba Dergisi’ne yaptığı açıklamada “Alman vatandaşlığına sahip Türk göçmenlerin seçimlere mutlaka katılıp ‘Türkleri Almanya’dan uzaklaştıralım’ diyen zihniyete en güzel şekilde cevap vermeleri lazım” dedi.
Göçmen karşıtlığını durdurmak için sandık çağrısı
Yeşiller Partisi’nin Federal Meclis milletvekili adayı Özcan Mutlu, özellikle Almanya’da yaşayan Türkler ve Kürtlerin “göçmen karşıtı zihniyete cevap vermek için sandığa gitmesi gerektiğini” belirterek “Türkleri ve diğer göçmenleri kucaklayıcı partilere oy vermelerini” istedi.
Almanya’da yaşayan Türkiye göçmenleri için önemli sorunlardan biri de çifte vatandaşlık hakkının tanınmaması. Bu durumu “çifte standart” olarak yorumlayan Özcan Mutlu, babasının 45 yıldır Almanya’da yaşadığını, çalıştığını ve vergi ödediğini ancak oy kullanma hakkının bulunmadığını söyleyerek çifte vatandaşlık sorununa dikkat çekti.
“Kiralara sınır koymak istiyoruz”
Sol Parti’den seçimlere katılan göçmen kökenli diğer aday ise Berlin milletvekili Hakan Taş. Merhaba Dergisi’ne konuşan Hakan Taş, Federal Meclis’e seçildiği takdirde hak eşitliği, ırkçılıkla mücadele gibi konulara ağırlık vereceğini söyledi. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini desteklediğini söyleyen Hakan Taş, Almanya vatandaşlığına geçişin kolaylaşması ve çifte vatandaşlığın kabul edilmesi için çalışacağını belirtti.
Sol Parti’den Fedaral Meclis milletvekili adayı Hakan Taş, global ekonomik kriz sonrası emlak piyasasında yapılan spekülasyonlar nedeniyle artan kiralar konusunda da açıklama yaptı. Taş, “kiracıların oturdukları mahallelerden uzaklaştırılmalarını önlemek ve kiralara sınır koymak istiyoruz. Daha fazla sosyal bağlantılı konuta ihtiyacımız var” dedi.
“Eğer bir şeyler yapacaksak beraber yapmamız gerekir”
via
Sol Parti’den bir diğer aday Azize Tank. Azize Tank diğer adaylardan farklı bir profil çiziyor. Sol Parti’den aday olmasına rağmen partinin üyesi değil. Azize Tank 1973’ten beri Berlin’de yaşıyor.
Bu süre içinde çeşitli sivil toplum kuruluşlarında çalışan Tank, adaylık teklifinin Sol Parti’den geldiğini ve görüşleri uyuştuğu için teklifi kabul ettiğini söyledi.
Azize Tank Merhaba Dergisi’ne yaptığı açıklamada Federal Meclis’e vekil olarak seçilirse barış hareketi, sosyal insan hakları ve kadın hareketi üzerinde duracağını belirtti.
Tank,”profesyonel politikacı olmak ve ileride sadece güzel demeçler veren biri olmak istiyorum, şunu bunu yaparız demek istemiyorum. Eğer bir şeyler yapacaksak birlikte yapmamız gerekir” dedi.
“Göçmenleri” ‘sorun insanı’ olarak görüyorlar
Berlin Eyalet Milletvekili Üllker Radziwill, Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) bir diğer Federal milletvekili adayı. 39 yıldır Berlin’de yaşayan Radziwill, 20 yıldır SPD üyesi.
Radziwill, Merhaba dergisine verdiği demeçte, “gerçekleştirmek istediği en önemli şeylerden biri çifte vatandaşlık. Yıllardır çifte vatandaşlık hakkının verilmesi için çaba gösteriyorum. Bu konuda çalışmalar yapacağım” dedi.
Yüksek kira ücretlerine de değinen Ülker Radziwill, “bu konu hakkında çok aktif çalışıyorum. Vatandaşlar için kiraların çok pahalı olmaması, ödenebilecek şekilde olması için uğraşıyorum. Özellikle göçmen insanlar için kiraların ödenebilecek düzeyde olması çok önemli.” şeklinde konuştu.
Suriyeli mülteci sayısı 2 milyonu aştı
BM Mülteciler Yüksek Komiserliğ’inin (UNHCR) resmi web sitesi‘nde dün yapılan açıklamada Suriyeli mülteci sayısının 2 milyonu aştığı belirtildi.
Bir yıl önce 230 bin civarındaki mülteci sayısı bir sene içinde 1 milyon 800 bin civarında arttı.
“Tek teselli komşu ülkeler”
BM Mülteciler Yüksek Komiseri António Guterres Suriye’de üç yıldır süren savaşın yarattığı trajediyi şöyle yorumladı:
“Suriye yakın tarihte görülmemiş bir acı ve yerinden etme ile utanç verici bir insani afet olarak bu yüzyılın en büyük trajedisi haline geldi. Tek teselli komşu ülkelerin pek çok mülteciyi kabul ederek onların hayatlarını kurtarması ile gösterilen insanlık oldu.”
Yapılan açıklamada, Suriyeli mültecilerin bulunduğu komşu ülkelerin “krizle başa çıkmaları için acil ve büyük bir uluslararası desteğe ihtiyaç” olduğu belirtildi.
6 milyon Suriyeli yerinden edildi
UNHCR’nin açıkladığı rakamlara göre Ağustos sonu itibariyle Mısır’da 110,000; Irak’ta 168,000; Ürdün’de 515,000; Lübnan’da 716,000 ve Türkiye’de 460,000 mülteci bulunuyor. Bu nüfusun yüzde 52’sini çocuklar oluşturuyor.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin 27 Ağustos’ta açıkladığı verilere göre, 4 milyondan daha fazla kişi de Suriye içinde yerinden edilmiş durumda. Suriye’den iltica edenlerin sayısı da eklenince yerinden edilen Suriyeli sayısı 6 milyonu aşıyor.
UNCHR geçen hafta yayınladığı raporda Suriyeli mülteci çocuk sayısının 1 milyona ulaştığı belirtilmişti.
Büyük Park işgali fotoğrafları
İzmir Bornova‘da Gezi Parkı hareketinin yarattığı domino etkisiyle toplanan Büyük Park Forumu süreç ilerledikçe Büyük Park’ın işgaline evrildi. Tabii bu işgalin boyutu Gezi Parkı ile kıyaslanamaz: Parkın yaklaşık yüzde beşlik bir alanı işgal edilmiş durumda ve parktaki günlük işleyiş hiçbir değişim ya da kesintiye uğramadan devam ediyor.
Hem Büyük Park Forumu’na hem park işgaline katılım sayısının az olduğu söylenebilir. Hele İstanbul‘da Gezi eylemlerinin en hareketli olduğu dönemde Bornova’da yapılan yürüyüşlere kıyasla…
24 Ağustos’ta sabah saatlerine doğru polis parktaki eyleme müdahale edip çadırları kaldırdı. Ancak park işgali bitmedi.
Büyük Park’taki çadır eylemine polis müdahale etti. Parkımıza TOMA girdi! @parklarbizmizm #occupybornova
— Büyük Park Forumu (@BuyukParkForumu) August 24, 2013
Bugüne dönelim: İşgal hâlâ sürüyor ve eylemciler, Gezi eylemlerinde İzmir’de tutuklanan Burcu Koçlu ve Elif Kaya’nın serbest bırakılmasını talep ediyor…
Büyük Park forumu hakkında haberleri http://buyukparkforumu.org sitesinden ya da Twitter‘da @BuyukParkForumu hesabından takip etmek mümkün.
Parktaki işgalden fotoğraflar burada:
“Hükümet Somalili mültecileri sınırdışı etmekten vazgeçmeli”
İnsan Hakları Derneği (İHD) adına yapılan yazılı açıklamada, Suriye üzerinden Türkiye‘ye sığınan Somalili mültecilerin Somali’ye gönderildiği iddia edildi.
İHD’nin Suriye’deki içsavaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Somalililerle ilgili açıklamasından satırbaşları şöyle:
– “Suriye’deki içsavaş başlamadan önce, kendi ülkelerindeki içsavaştan Suriye’ye kaçan Somalili mülteciler, şimdi de Suriye’den kaçarak Türkiye’ye sığınmaktadır; ve İHD’ye yapılan başvurularda da belirtildiği gibi, Suriyeli olmadıkları için aynı ilgiyi görememekte ve şimdi de sınırdışı edilmek üzeredirler.
– “Bu sınırdışı işleminin arkasındaki nedenin Suriye’deki yaklaşık 5000 Somalilinin Türkiye’ye gelmesini engellemek olduğundan endişe ediyoruz.”
– “Birleşmiş Milletler’den alınmış belgeleri olsun olmasın Suriye’den gelen Somalililerin, Türkiye ile Somali arasında doğrudan uçuşların başladığı günden bu yana Somali’ye gönderildiği ileri sürülmektedir.
– “Bu kişiler Türkiye’ye ulaşıncaya kadar defalarca ölüm tehlikesi atlatmakta, işkence görmekte ve soyulmaktadırlar. Tam da çatışma bölgesinden uzaklaştıklarını düşündükleri sırada yeniden bir içsavaşın yaşandığı Somali’ye gönderilmek üzere bekletilmektedir.”
Yapılan açıklamada, Somali ve Türkiye arasında direkt uçuşların başlamasından sonra, Somalili mültecilerin ülkelerine gönderildiği iddiasına yer verildi. Hükümetin, “soruna daha derinlikli yaklaşarak Somalili mültecileri sınırdışı etmekten vazgeçmesi gerektiği” belirtildi.